19 Temmuz 2010 Pazartesi

beyin, evren ve "unified theory"


şu aralar ciddi şekilde beyine sarmış durumdayım. 1,5 kilogram ağırlığındaki bu et parçası, 10 milyar civarı nöron ve bunların akıl almaz sayı ve hızda elektro-kimyasal etkileşim sistemine ev sahipliği yapıyor. fiziksel yapısı gittikçe daha fazla ve büyük bir netlikte anlaşılmaya başlanan beynin bana heyecan veren tarafı, pek kafamın basmadığı quantum mevzuunda olduğu gibi, hatta onunla tamamen ilişkili bir şekilde, doğa bilimleriyle sosyal bilimler arasındaki yapay sınırları ortadan kaldırmaya doğru yeni bir felsefi anlayışın sınırlarına yolculuk fırsatı sunması. biz denyo sosyal bilimciler, sezgisel/işkembesel doğrularımızla daha derinden bir bağ kurmak istiyorsak, kanımca doğa bilimleriyle daha ilişkili olmalıyız.

doğa bilimleriyle sosyal bilimlerin aralarındaki ontolojik çelişkilerin yıkılmaya başlaması, aynı zamanda evrenin tek bir "unified theory" ile tanımlanabileceğine olan sezgisel inancı da destekler gibime geliyor. sanırım bu bilimsel aydınlanma sürecinin aynı "teklik" iddiasını taşıyan dini inanışlar veya militan maddiyatçı bilim felsefelerinden farkı, açıklanabilen ile açıklanamayan arasındaki farkı kabul etmesi.

insanlığın evreni tek bir kural, tek bir yasayla açıklama çabasına dair harika bir panel; World Science Festival 2008: Beyond Einstein

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder